Bugün ilk devrenin bir
değerlendirmesini yapmak istiyordum. Ama zaten şu ana kadar yapılan
değerlendirmelerden pek farklı bir değerlendirme olmayacak. Hepimiz
takımın halini biliyoruz. Pek çoğumuz istikrarsızlıktan
şikayetçiyiz.
Hem kadro olarak hem oyun olarak hem
performans olarak.
Bunların pek çok nedeni var tabi ama,
bana göre ana sebep olan kadro şişkinliği üzerine gitmek
istiyorum. Özellikle de 12 yabancı üzerinde değerlendirme yapmak
istiyorum.
Şunu baştan söylemeliyim ki, Şenol
Güneş'in işi çok zor. Bu kadar oyuncuyu yönetmek akıl işi
değil. Özellikle de orta alanda bu kadar yığılma varken.
Sadri Şener'i en çok eleştirmemiz
gereken yön de burası.
Şimdi önce elimizde kimler var
bakalım :
İşe maddiyat ve performans açısından
bakarak, kimler gitmeli kimler kalmalı sorusuna cevap bulmaya
çalışacağım.
Forvetten başlayalım :
Janko : Henüz beklediğimiz
performansa ulaşamadı. 2.5 sene daha sözleşmesi var ve bu
sözleşmesi boyunca, maaş artışları ve ekstra primleri
saymazsak, Trabzonspor'dan sözleşmesinin sonuna kadar toplam 2.7
milyon Euro alacak. Yukarıdaki tabloya göre, yıllık ücreti en
yüksek yabancılardan biri. Şimdiye kadar aldığı parayı
hakedecek bir performans sergilemedi. Bunun bana göre iki ana
sebebi, sürekli oynamaması ve takımın oyun düzeninin ona göre
olmaması.
Yine bana göre, Janko tek forvetli
oyunun forveti değil. Bu yüzden eğer Trabzonspor 4-4-2
oynamayacaksa, ya da son zamanlarda gördüğümüz gibi santraforsuz
oynayacaksa, Janko'nun gönderilecekler listesinde olması gerekir.
Vittek : Sözleşmesi sezon sonunda
bitiyor. Hiç oynamayan oyunculardan biri. Oynadığı maçlarda da
bir varlık gösteremedi. Sakatlık problemi yaşamasa bir ihtimal
takımın santraforu olabilirdi, ama zamansız sakatlığı onu
takımın bir parçası olmaktan uzaklaştırdı. Bence kalan 6 ayda,
santrafora ihtiyaç olduğunda kullanılmak üzere kalabilir. Yıllık
ücreti yüksek olmasına rağmen bunun yarısı verildi zaten.
Üzerine para verip kimse almayacağına göre sezon sonuna kadar
takımda kalabilir.
Henrique : Hakkında ne yazacağımı
bilemediğim oyunculardan biri. 3.5 yıl daha sözleşmesi var. Bu
süre boyunca 2.5 milyon Euro alacak. Henüz 23 yaşında. 2 maç
arka arkaya kendine hayran bıraktı. Sonra takımla birlikte yatışa
geçti. Şu bir gerçek ki, gösterdiği performansa göre,
Henrique'den golcu forvet yerine yaratıcı forvet olarak faydalanmak
daha akılcı. Ancak takım oyuncusu olmayı öğrenmek zorunda. Eğer
takım 4-4-2'ye dönecekse, o zaman Janko'nun yanında ikinci forvet
olabilir. Tek forvetli oyunun, tek forveti değil. İleriye top
taşıyabilen, fizik olarak güçlü ve topu saklayıp ilerde
tutabilen bir oyuncu olarak faydalanılabilir. Sürekliliği olan bir
oyuncu haline gelirse kendisine verilen 4 milyon Euro bonservis boşa
gitmemiş olur. Bugünkü hali ile ise, kesin gitmeli.
Benim düşünceme göre, genç olduğu
için sezon başındaki kamp sonuna kadar takımda kalabilir. Bu süre
içinde top taşıyan bir oyuncu olarak sürekliliği sağlanabilirse
kalmalı, aksi takdirde gitmeli.
Ortasaha ile devam :
Colman : 3.5 sene daha sözleşmesi var
ve bu süre içinde yaklaşık 3.8milyon Euro alacak. Colman'ı
herkes beğeniyor. Ben çok uğraşıyorum, beğenemiyorum. Takımın
en çok top kaptıran oyuncularının başında geliyor. Bu
kaptırmaların büyük çoğunluğu takımı atağa çıkarırken
olduğu için genelde rakip adına ciddi tehlikelerin başlamasına
sebep oluyor. İşe para ve performans olarak bakınca son 2 senedir
Colman takımın iyilerinden değil. Ben Colman'ı bu kadar da
beğenen varken, giderken üzerine para alınabilecek oyunculardan
olduğu için gidecekler tarafına koyuyorum.
Zokora : Takımın en çok kazanan
yabancısı. Menejer ücreti ile birlikte 6 milyon Euro'ya maloldu.
2.5 sene daha sözleşmesi var ve bu süre içinde 3.8milyon Euro
daha alacak. Takıma sağladığı katkı ile kalacaklar listesine,
maliyetine rağmen soru işareti olmadan koyacağım ender
oyunculardan.
Alanzinho : 1.5 yıl daha sözleşmesi
var ve bu süre içinde yaklaşık 1.3 milyon Euro alacak. İstikrarlı
bir performansı olmadı hiç. Ama takımın ileriye gitmekte,
pozisyon bulmakta zorlandığı pek çok maçta kurtarıcı oldu.
Sonradan oyuna girerek yaptığı ve yapabileceği katkılar
nedeniyle takımda kalması gereken bir oyuncu olduğunu düşünüyorum.
Ama bir 11 oyuncusu değil. Artı iki kısmında
değerlendirilebilecek bir oyuncu.
Adrian : En yüksek bonservis bedeli
ile gelen oyuncu olma özelliğini taşıyor. En yüksek ücret
alanlardan olmasa da kalan 3.5 yıllık sözleşme süresi içince
yaklaşık 2.8 milyon Euro alacak. Adrian fiziksel olarak güçlü
olduğu sürece takım içinde olması gereken bir oyuncu. Kalması
gereken oyunculardan biri. Ancak ve ancak Şenol Güneş'in sistemi
içinde düşünmeyeceği bir oyuncu olarak belirlenirse, para
getireceği için satılabilir.
Sapara : Takımın bonservis olarak en
uygun maliyetli oyuncularından biri. Kalan 1.5 yılı için yaklaşık
1.2milyon Euro alacak. Aslında maliyeti uygun olmasına rağmen,
bugüne kadar ki performansı ve ortasahadaki kalabalık yabancı
nüfusu nedeniyle gidecekler arasına koymamız gerekiyor.
Ve son olarak Defans :
Sol Bamba : Son yıllardaki en faydalı
transferlerden biri ve üstelik hem bonservis olarak hem de yıllık
maliyet olarak bakıldığında fiyat performans oranı en yüksek
oyuncu. Performansını sakatlıktan sonra da devam ettirebilirse, en
faydalı yabancılardan biri olur. 4.5 yıl daha sözleşmesinin
olması ise performansını sürdürürse büyük avantaj.
Emerson : 1.5 yıl daha sözleşmesi
var ve bu süre içinde 1.2 milyon Euro alacak. Akıllı bir sözleşme
ile transfer edilmiş, uzun zamandır defansın sol tarafındaki
sıkıntıyı gidermiş gibi görünüyor. Bu performansı ve
maliyeti ile kalmalı diye düşünüyorum.
Cech : 1.5 yıl sözleşmesi daha var
ve o da Emerson gibi bu süre içinde 1.2 milyon Euro alacak.
Performansı gönderilmesini gerektirecek kadar kötü olmasa da,
yabancı fazlalığı göz önünde bulundurunca gitmesi gereken
oyunculardan biri oluyor.
Celutska : 23 yaşında, maliyeti en
düşük yabancı oyuncu. Defansın joker elemanı. Artı iki de
Alanzinho'nun yanındaki kişi olmalı. Biraz daha gelişebilirse,
kendine takımda yer bulabilir. Kiralık olarak, sürekli
oynayabileceği iyi bir yabancı takıma gitmesi daha faydalı olur
düşüncesindeyim.
Şimdi özetlersek, takımın aynı
şablonda, santraforsuz veya tek forvet oynayacağını düşünerek bana göre,
Gitmesi gerekenler : Janko, Henrique,
Colman, Sapara, Cech.
Kalması gerekenler : Zokora, Adrian,
Sol Bamba,
Kiralık gidecek : Celutska
Kalsa da olur gitse de : Alanzinho,
Emerson, Vittek
Bu durumda toplam yabancı sayımız,
sezon sonunda Vittek'in de sözleşmesi bittiği için 7'ye inmiş
oluyor.
Kalanlara bir bakalım :
Defansta : Emerson, Bamba, Celutska
Ortasahada : Zokora, Adrian, Alanzinho
Bir de gelecek oyuncu var. Bunun da forvet olması açık ve net.
Gitmesi gereken oyuncuların
sözleşmeleri bitene kadar Trabzonspor'dan alacakları garanti para
toplamları yaklaşık 11.5 milyon Euro. Çok bir anlam ifade etmese
de, Transfermarkt'taki toplam piyasa değerleri ise toplam 22.5
milyon Euro. Bu oyuncular doğru değerlendirilirse, toplamda en az
5 milyon Euro bonservis bedeli alınabilmesi gerekir.
Böylece forvet transferi için
bütçeye ek yük getirmeden 5 milyon Euro bonservis parası ve 3
yıllık bir sözleşmede her yıl için 2 milyon Euro kaynak
bulmuş ve yıllık ücretlerden de 5.5 milyon Euro tasarruf yapmış
oluyoruz.
Yalnız benim düşüncem bu operasyon
için acele edilmemesi. Acele edip oyuncuları biran önce göndermeye
çalışmak, alınacak bonservis bedelini düşürecektir. Onun
yerine, oyuncular için bir pazarlama süreci geliştirilmeli. Bu
oyuncular, kupada, kendi evimizdeki maçlarda oynatılmalı,
performansları yükseltilmeli ve değerlendirilmeli. Aksi takdirde
giderken üste bir de para vermek durumunda kalabiliriz.
Baştan dediğim gibi işe parasal
açıdan baktım. Duygusal olarak değerlendirme yapsam daha farklı
olabilirdi. Taraftarlık duygu işi olsa da, takımı duygularla
yönetemeyiz. Takım için faydalı olan neyse o yapılmalı. Bunu
yapabilmek için de, rakamları göz önüne koymak gerekiyor.
Değerlendirmeyi yaparken sadece
yukarda yazdığım rakamlardan faydalanmadım. Maç istatistikleri,
oynanan maç sayısı vb gibi rakamlardan da faydalandım. Mümkün
olduğunca bilimsel bir çalışma olmasına gayret ettim.
Bu çalışma sonunda çıkardığım,
kendimce sonuçlardır. Beğenen beğenmeyen olacaktır. Duygusal
yaklaşan olacaktır. Yapmaya çalıştığım kimseye akıl verip
işini öğretmeye çalışmak değil. Kendi değerlendirmelerimi
paylaşmak. Başta söylediğim gibi Şenol Güneş'in işinin çok
zor olduğunu, işin küçücük bir kısmını göstererek, anlamaya
çalışmak.